AGF-39 Forte Saç Mezoterapisi

• bFGF ( basic Fbroblast Growth Factor 9)
• IGF-1 ( Insulin Like Growth Factor-1)
• KGF ( Keratonicyte Growth Factor)
• VEGF ( Vascular Endothelial Growth Factor)
• Noggine ( Cytokine)
• FGF-9 ( Fibroblast Growth Factor 9)
• 11 B Vitamini / Mineraller ( Zn, AHK- Cu, Mg)
• 19 Amino asit / Co-A (Koenzim-A) 

Ürün 7 büyüme faktörü, Mineraller, Bakır tri peptit, SOD (Süper Oksit Dismutaz, ATP (Adenozin Tri Fosfat) içermesi nedeniyle diğer saç mezoterapilerinden ayrışır ve daha yoğun içeriğe sahiptir.

Sitokin, hücre çoğalması, büyümesi, farklılaşması ve kendi kendini yok etmesi gibi hücre döngüsü üzerinde etkili olan çeşitli sinyal faktörlerini ifade eden bir terimdir. Bir hayvan yaralanmışsa, belli bir süre boyunca doğal olarak tedavi edilmiştir ve bu fenomenin gözlemlenmesinde bulunan EGF (Epidermal Büyüme Faktörü) ilk sitokindir (büyüme faktörü). 1962’de EGF’yi keşfeden Dr. Stanley Cohen, 1986’da Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nü kazandı. 

EGF’ye ek olarak bFGF ve IGF-1 gibi çeşitli büyüme faktörleri keşfedildi ve büyüme faktörlerine ek olarak IL, BMP ve Noggin gibi çeşitli sinyal faktörleri bulundu ve toplu olarak sitokinler olarak adlandırıldı.

2000’li yıllarda sitokinlerin ticari üretiminin aktif hale gelmesiyle birlikte pratik sitokinlerin sayısı onlarcaya çıkmış ve tıbbi kullanım alanı genişlemektedir. 

Sitokinlerin Karakteristiği

Sitokinlerin adları genellikle tipik özellikleri yansıtacak şekilde adlandırılır, ancak adlarıyla mutlaka örtüşmezler. Örneğin EGF, Epidermal Büyüme Faktörü olarak adlandırılır, ancak aynı zamanda dermal hücrelerin dermal büyümesi için gerekli bir büyüme faktörüdür.

• Sitokinler doğrudan hücrelere nüfuz etmezler, ancak öncelikle hücre duvarlarındaki reseptörlerle birleşerek belirli sinyalleri hücre DNA’sına ileterek çalışırlar. Bu nedenle sitokinlerin eser miktarlarda büyük etkisi vardır.
• Aynı tip sitokin, alana ve mekanizmaya bağlı olarak hücreleri büyütebilir ve geriletebilir. Örneğin EGF’nin normal deri hücreleri üzerinde büyüme etkisi, kıl kökü hücreleri üzerinde dejeneratif etkisi, TGF-β1, TGF-β2’nin hücre dejeneratif etkisi ve TGF-β3’ün hücre büyüme etkisi vardır.
• Bir sitokin başka bir sitokinin ortaya çıkmasına neden olabilir ve birkaç sitokin birlikte kullanıldığında sinerji kullanılabilir ve bunun tersi de geçerlidir. Örneğin, EGF+bFGF’nin sinerjistik bir etkisi vardır ve BMP+Noggin’in bir antagonizması vardır.
• Sitokin, benzer türler aile içinde gruplandırılarak tanımlanabilir. Örneğin, FGF Ailesi: FGF1=aFGF, FGF2=bFGF, FGF7=KGF.
• Sitokinler hala insan vücudunun, insanların bildiğinden çok daha fazla bilinmeyen karmaşık sinyal sistemleriyle ilgilidir, bu nedenle yalnızca bilimsel olarak doğrulanmış sitokinleri kullanmalıdır. Çeşitli sitokinlerin bir kombinasyonu yapıldığında bile, sadece tanımlanan özellikler kullanılmalıdır.

Peki ya iyi sitokinler?

Sitokin esas olarak gen rekombinant tekniği ile üretilir. Bazen bir biyo-mikro-peptit sentezlenerek üretilse de, bu durumda sitokin olarak işlev görmesi zordur. Gen rekombinasyon teknolojisi ile üretilen sitokin, protein benzeridir ve iyice sterilize edilmeli, dondurulmalı ve vakumda saklanmalıdır. Sıvı sitokinler sadece birkaç ay içinde fonksiyonlarını kaybederler. Nano ölçekli sitokin ürünleri de vardır, ancak mevcut nano ölçekli teknoloji ile sitokinin orijinal işlevini korumak zordur. Sitokinlerin tek tek üretilmeleri ve aktif kalmaları gerektiğinden, bir stabilizasyon işlemi gerçekleştirilmelidir. Kök hücre kültür sıvısı veya PRP’nin içinde bulunan sitokin tek başına üretilmediğinden uzun süre canlılığını koruması zordur ve içerdiği sitokinlerin hacmi fazla değildir.

En önemlisi de aynı teknolojiyi en uzun süre geliştirmiş bir firmanın teknolojisi. AesMed, 15 yılı aşkın süredir aynı teknolojiye sahip ürünler üretmektedir.